2016 Mayıs Soğucak Yaylası Gezisi

SAKARYA – SAPANCA – SOĞUCAK – PAMUKOVA – SAKARYA

Merhabalar,

Valla ne desem ne yazsam bilemiyorum ama bir daha böyle bir tur yapar mıyım (!) Aslaaaaaaa 🙂

Demir atımın henüz yeni olması ve çok sürüş deneyimim olmamasına rağmen bugün hala bu cesareti nasıl gösterdim anlamış değilim. Neden mi?

Sevgili Ertuğrul hocam birgün bana telefon açar ve;

– Gültekin hafta sonu kısa bir tur yapacağız, sende gelir misin?

der. Motosiklete bineceğim ya hemen sazan gibi atladım tabii. Motora binelim de nereye gidersek gidelim. Teklifini kabul ettikten sonra ben;

– Tamam hocam, peki nereye gidiyoruz? diye sorunca tepelere çıkacağız dedi.

Ben tabii biraz ürkmedim değil elbette. adını duyduğum fakat hiç gitmediğim bir yerdi  “Soğucak yaylası“. Ürkmemin sebebi yolların bizim motorlara uygun olmadığı ve bizimle birlikte bir moto-cross cu arkadaşında gelmesiydi. Aslında o an anlamalıydım nasıl bir maceranın  bizi beklediğini. “Hocam sıkıntı olmaz değil mi?” diye sorduğumda “yok sıkıntı olmaz, biraz belki çamurlanırız” yanıtını aldım. Biraz çamurlanmaktan ne çıkar ki diyerek geziye sıcak baktım elbette. Neyse lafı çok uzatmayayım sabah erken saatlerde buluştuk ve yola koyulduk. Gayet güzel yollardan gidiyoruz, çamurlu yerlerden geçerken de temkinli geçerim diye düşünüyorum. 30-35 dakikalık sürüşün ardından bir ara yola saptık. Asfalt yol bitmişti ve yavaş yavaş tırmanmaya başladık. Toprak ama sert yolu görünce içim rahatladı. Bundan daha kötüsünü bekliyordum çünkü. Bu arada bulduğum fotoğrafları da sizlerle yavaş yavaş paylaşmaya başlayayım.

Harika bir doğa içinde sürüş yapmak çok keyifli olacak. Muhteşem bir yeşillik, tertemiz hava. Ara sıra yol biraz bozuluyor ufak tefek çamurlar geçiyoruz ama sorun yok çok şükür. 🙂 Ama ne tırmanıyoruz ne tırmanıyoruz! Tırman tırman bitmiyor sanki yol. Yollar biraz daha kötüleşmeye başlıyor ve içimde tekrar bir kaygı oluşuyor. Düşmek istemiyorum 🙂 Valla o kadar kötüleşti ki yollar düşmemek için her taşı tek tek görerek geçiyorum neredeyse. Anlık dursam yada ayağımı yere koymayı denesem kesin devrilirim bu yolda. Sizinle bu yolun resmini paylaşamıyorum ama anca crosscuların geçebileceği bir yol, ancak öyle tarif edebilirim size. O çamurlu yerler gitti resmen kaya diyebileceğim büyük taşların üstünden ağır ağır hoplaya zıplaya geçiyoruz. Hiç kendimden emin değilim bu yolu tamamlayabilecekmiyim diye. Tepeye çıkmayı hadi başardık diyelim, eeee bunun tekrar aşağıya inmesi var. Hiç orasını düşünmek bile istemiyorum. Önce bir tepeye ulaşalım gerisini düşünürüz.

 

Bu arada önümüzde Murat hoca var (kendisi crosscu olur) aldı başını rahat rahat gitti tabii 🙂 Ara sıra öncü birlik olarak bizden ayrılıp yolun durumuna bakıyor sonra bizi bekleyip yoluna devam ediyor. Yolun nasıl olduğunu yeteri kadar gördüm daha bundan ne kadar kötü olabilir ki!

Yavaş yavaş yol düzleşiyor.

Az kaldı geldik gibi işaretler alıyorum. Bazı yerler özellikle gölge alan yerlerde ıslaklıklar çok ve çamur. Sen git o kadar taşın kayanın üstünden atla düz yola gelince ufacık bir çamurda motoru yatır ! Olacak iş değil ama o kadar güzel yatırdım ki ne bana ne de motora hiç birşey olmadı çok şükür.

Sonunda tepeye ve daha da önemlisi düzlüğe ulaştık çok şükür. Nasıl sevinçliyim anlatamam 🙂 🙂

Tepeye vardık ve karnımızda epey acıkmış meğer. Çalı çırpı toplayıp hemen bir ateş yakıp sucuk ekmeğimizi afiyetle yedik.

Biraz dinlendikten ve karnımızı doyurduktan sonra resimler selfieler 🙂

Vakit geç olmadan yola çıkma hazırlıkları başlasın.

Eveeet dönüş yolu planlanıyor, umarım aynı yoldan geri döndürmezler, yoksa ben kalırım vallahi burada 🙂

Neyse ki geri dönüşümüz aynı yoldan değilmiş :):):):):)

Evet geri dönüşümüz gerçekten aynı yoldan olmadı. Çıkışa göre çok çok daha az tehlikeli ve güzel bir yoldan yayladan inmeye başardık çok şükür. Meğer yaylaya birçok yol varmış biz sanırım çıkarken en kötüsünü seçmişiz.

Yayla gerçekten yayla. Çok güzel mutlaka görülmesi gereken yerlerden diyebilirim. Soğucak yaylası hakkında sonradan izlerini gördüğüm ve öğrendiğim en önemli bilgi, Off-road’cuların çok sık kullandığı, yarışların düzenlendiği önemli bir yermiş meğer. Siz siz olun buraya gelirken doğru yol hangisi mutlaka öğrenerek gelin, çünkü arabayla gelirseniz ya arabayı bir yerde bırakacaksınız yada araba sizi bırakacaktır. Bilgilendirmekte fayda var.

Pekiiiiii….

Gittiğinizde ne ile karşılaşacaksınız? Neler bekliyor ya da neler var, neler yok?

• 5 yıldızlı oteller, muhteşem konaklama yerleri, camping alanları, her bütçeye uygun pansiyonlar elbette hiçbirisi yok. Hatta yerleşim birimi görürseniz şanslısınız. Ama yanınızda çadır götürürseniz doğa ile nefis bir kamp hayatı yaşayabilirsiniz.
• Ateş yakıp mangal yapabilir yada ısınmak içinde kullanabilirsiniz. Gece kamp yapacaksanız üstünüze sıkı bir şeyler mutlaka alın.
• Odun konusunda doğa size yardım edecektir ama lütfen güzelim ağaçları kesmeyin veya kırmayın. Kuru dalları ve daha önceden ateş yakılmış yerleri tercih edin.
• Yemek yemek, yada bir kafe bulmak gibi bir şansınız yok. O yüzden tedarikli gelin. Sucuk ekmek harika oluyor 🙂
• Bol bol atıştırmalık alabilirsiniz.
• Yanınızda içme ve kullanma suyu götürürseniz fena olmaz.
• Tuvalet gördüm sanki ama ne kadar temiz olabilir ki! Doğa size bu konuda da yardımcı olacaktır ama biraz gizli saklı işinizi halledip, temiz bırakmaya çalışın.
• Bisiklet, motocross, jogging, yoga vs gibi envayi çeşit aktivite yapabilirsiniz.
• Telefonlar pek çekmiyor. Çektiği yerde bir işaret bırakın, tekrar lazım olduğunda aynı noktaya gidin.
• Bol bol fotoğraf çekin, hatta tualiniz varsa güzel bir yağlıboya manzarası illa ki bulursunuz.

Evet biraz olsun maceramı anlatabildiysem, biraz Soğucak yaylası hakkında bilgi verebildiysem ne mutlu bana.

Başka macera ve yerlerde buluşmak dileği ile sağlıcakla kalın.

Gültekin B.